Danimarka yapımı komedi-drama türü dizi; bağımsız, açık sözlü ve öğrencileri tarafından çok sevilen ama yetişkinlerle o kadar iyi geçinemeyen öğretmen Rita’yı anlatıyor.

Büyü. Canavarlar. Ve….vizeler? Belgrave Üniversitesi 1. sınıf öğrencisi Jack Morton efsanevi bir gizli topluluğa katılır ve kendini tehlikeli bir ölüm kalım oyununun içinde bulur. Jack daha derine daldıkça, karanlık aile sırlarını ve kurt adamlarla kara büyü yapanlar arasındaki bir yeraltı savaşını ortaya çıkarır.

Gözlerini morgda açan yetim bir genç, Hale Taşıyıcısı olarak Şeytan avcısı rahibelerin gizli tarikatına seçildiğini ve süper güçlere sahip olduğunu öğrenir.

Uzay Yolu evreninde geçen bu diğer dizide, Komutan Sisko karmaşık bir görevi olan Deep Space Nine adlı Federasyon uzay istasyonunu yönetir.

Tam bir dram olan bu dizi, İngiltere'nin Bristol şehrindeki hayali Roundview Sixth Form Lisesindeki okul hayatından bir demet sunuyor.

Evlilik sorunlarına, trajik bir kayba, gidip gelen hafızasına ve anneliğin zorluklarına rağmen Londralı bir dedektif en iyi yaptığı şeyde sivrilir: katilleri yakalamak.

Eski kız arkadaşını geri kazanmaya çalışan inek bir çocuk, internet üzerinden ecstasy satmaya başlar ve Avrupanın en büyük uyuşturucu tacirlerinden biri hâline gelir.

Bir grup hırslı hukuk öğrencisi ile onların kriminal savunma derslerine giren gizemli profesörleri; hem kendi hayatlarını değiştirecek, hem de tüm üniversiteyi çalkalayacak bir cinayet davasına karışırlar. Greys Anatomy, Scandal gibi dizilerle tanıdığımız Shonda Rhimes’ın imzası bulunan dizinin başrolünde; başarılı aktris Viola Davis bulunuyor.

Gerçek olaylara dayanan HARLEY AND THE DAVIDSONS, 20. yüzyılın başlarında meydana gelen büyük sosyal ve teknolojik değişim zamanında bu ikonik motosikletin doğuşunu konu alıyor. Walter, Arthur ve Bill tüm varlıklarını ve geçimlerini riske ederek umut vadeden bir girişimde bulunuyorlar. Her biri değişik zorluklar yaşıyor ama hepsinin hayalleri ve hırsları bir motosiklette birleşiyor. Walter Davidson kuralları yok sayarak ve herhangi bir yere istediği kuvvette gitmesini sağlayacak bir motosiklet yaratan bu ortaklık sayesinde toplum baskılarından kurtulma şansı yakalıyor. Arthur Davidson için ismini temize çıkarma fırsatı sunan bu motosiklet, Bill Harley için ise sonunda baskıcı ailesinden kurtulmak ve mühendislik bilgilerini kullanmak anlamına geliyor.Milwaukee’de bir barakada üretilen motosikletler, hayal edilebilen her türlü durumdan sağ çıkmayı başarıyor. Özellikle Walter motosikletlerin limitlerini zorluyor. Dizginleyemediği hırsı, onu tüm ülkeye yayılan ölümcül yarışlarda yer almaya ve en iyi motor yarışçısı olmaya itiyor. Walter’ın gözüpek kişiliği sayesinde Harley-Davidson da ün kazanıyor ve tüm risklere rağmen şirket sonunda en büyük rakipleri ve pazarda önemli bir varlığı olan Indian’ı geride bırakıyor.Ancak kurucuları bir de temel bir manevi soru bekliyor – başarılı olmak için ne kadar risk alacaklar? Başta ülke çapında yayılan “motodrome” yarışları olmak üzere yarışlar çoğunlukla ölümcül sonuçlar doğurabiliyor.Yaratıcılık, yenilikçilik ve tasarım alevi ile ateşlenen Harley-Davidson’ın kurucuları, kendilerinden çok daha büyük rakipleri ile yüzleşiyorlar. Sanki her şey yeterince zor değilmiş gibi bir de Büyük Buhran başlıyor ve motosiklet endüstrisini kırıp geçiriyor. Ama Harley-Davidson ileri görüşlü iş fikirleri sayesinde zorlukların üstesinden gelmeye devam ediyor.HARLEY AND THE DAVIDSONS, kurucuların gerek Amerikan Ordusu ile anlaşmalar yaparak gerekse de sürücülere yolda nasıl tamirat yapılacağını öğreterek ya da ülke çapındaki motosiklet kulüplerini sahiplenerek şirketin sadık takipçilerinin sayısını, hiçbir rakibin başaramadığı şekilde nasıl artırdığını gözler önüne seriyor. Sonunda tüm varlıklarını akıtarak o güne kadar aldıkları en büyük riski alıyorlar ve geniş kitlelere ulaşan teknoloji harikası bir yarış makinesi olan dünyanın ilk süpermotorunu yaratıyorlar.

Dizide Miles adlı karakterin maceraları ele alınıyor. Miles, oldukça ateşli olan bir ateisttir. Fakat yaşamı Facebook’ta kendisine gelen bir arkadaşlık isteğiyle alt üst olur. Çünkü onu arkadaş olarak ekleyen Tanrı’dır. Bu durum sadece Miles’ı değil çevresindekileri de bir hayli etkileyecektir. Brandon Micheal Hall’ün başrolünü üstlendiği yapımın senaryosunu Alcatraz dizisinde de birlikte çalışan Steven Lilien ve Bryan Wynbrandt ikilisi kaleme alıyor.

İki yıllık suç ortaklığının ardından Zulema ve Macarena, bir uyuşturucu baronunun düğününde gerçekleşecek, milyonlar değerindeki bir soygun için dört kadını ekibe katar.

Dizi, bir lisede geçiyor. Will Schuester, lise çağlarında koroda şarkı söylemiş ve büyük bir ödül kazanmış, şu anda da mezun olduğu okulda çalışan genç bir öğretmendir. Zamanında büyük işler başaran bu koro şimdi tam bir enkaz halinde olduğundan Schuester, bu koroya el atmaya karar verir ve onları eğitmeye başlar. Okulun bu kaybedenler takımı, Will Schuester sayesinde yavaş yavaş içinde ki yeteneği ortaya çıkarıp kendilerinin bile beklemediği bir şekilde popüler olmaya başlayacaktır.

FBI: Most Wanted, FBI'ın en Çok Arananlar listesindeki kötü şöhretli suçluları takip edip, onları yakalamakla görevlendirilen birimin hikayesini konu ediyor. Ajan Jess LaCroix’in lideri olduğu bu birim, azılı suçluları yakalamay çalışırken kendilerini birbirinden tehlikeli durumlar içinde bulur.

Hayvancılıkla uğraşan kırsal ve ücra bir kasabadaki lisede okuyan gençler, hızla yayılan gizemli bir "öpüşme hastalığı"na yakalanınca aileleri paniğe kapılır.

17 yıl sonra ergen ikizleriyle birlikte memleketine dönen bir kadın, gizemli bir şekilde ortadan kaybolunca çocukları karanlık aile mirasıyla hesaplaşmak zorunda kalır.

Birbirine sıkı sıkıya bağlı insanların yaşadığı bir kasabada küçük bir kızın kaybolmasını soruşturan bir dedektif, kendi yaşadığı kayıpla bağlantılı sırlarla karşılaşır.

19. yüzyıl Delhi'sinde geçen hikâyede, yakışıklı ve duygusal bir eski asker John Beecham'ın kendisi ve ailesi için yeni bir hayat kurmak üzere satın aldığı konakta yaşanan olaylar ve bin yıllık hanedanlığı sona eren Babür Hükümdarlığının son dönemlerinde İngilizlerin politik oyunları işleniyor.

Üç genç, büyü portalları, şaşırtıcı bulmacalar ve kısır canavarlarla dolu garip bir alemde uyandıktan sonra eve giden bir yol bulmak için güçlerini birleştirir.

Arjantinli bir polis olan Miguel, bir hakimin kızını kaçıran adamı bulmak için hapishaneye mahkum olarak gönderilir. Oraya gittiğinde adını Pastor Peña olarak değiştirir ve oradakilerin güvenini kazanarak hayatta kalmaya çalışır. Hapishaneyi içten yöneten hapishane yöneticisi, bir sosyal psikolog ve en önemli mahkumlar ise büyük bir mafya yapılanmasının parçasıdırlar.

Yaşadığı trajik kayıplar sadece birkaç ay sonra dedektik Sofia Karppi, Helsinkideki bir inşaat şirketiyle bağlantıları olan bir kadının öldürülmesini araştırır.

Anneleri mistik bir şeytani güç tarafından öldürüldükten üç ay sonra, kardeşler Mel ve Maggie, daha büyük bir üvey kız kardeşi Macynin olduğunu fark ettiler. Kız kardeşler ilk kez bir çatı altında buluştuklarında, beklenmedik bir şekilde yeni büyülü yetenekler sergilemeye başlarlar. En Büyük Macy, telekinezi yeteneğini alır. Ortalama kardeş Mel zamanı durdurabilir ve en küçük Maggie insanların düşüncelerini duyar. Harry Greenwood üç kız kardeşini toplar ve onlara anneleri gibi cadılar olarak gösterir.

O, ince ruhlu bir katil. O, Miamide yaşanan cinayetleri araştıran bir kan uzmanı. O, dünyaya adalet sağlamak için öldürüyor. Onun adı Dexter ve düzenin adaletini kişisel bakışa göre sağlamak hayatta kalma amacı. Hem işinin ehli bir seri katil, hem de sosyal kişilikli bir adam portresi çizen Dexter Morgan, 2006 yılından bu yana kendi ahlak anlayışına göre kötüleri yer yüzünden silmeye devam ediyor. Yayınlandığı yıldan itibaren onlarca televizyon ödülüne aday gösterilen, Emmy ve Altın Küre ödüllü Dexter, televizyon tarihinin de en sıra dışı karakterlerinden birini ekranlara taşıyor...

Dicte Svendsen adlı bir suç muhabirini konu edinioyr. Dicte bir muhabir ve kendi özel hikayesini oluşturmadan pes etmemeye karar vermiş. Bu inadı yüzünden de sık sık polis memuru John Wagner ile çatışır ve sorun yaşar hale gelir. Dicte Svendsen karakterini Iben Hjejle canlandırıyor.

Herkes onların şatafatlı yaşamlarını konuşuyor. Manhattan’ın en zengin gençleri, özenilerek izlenen sıradışı hayatları, dramatik aşk ilişkileri ve sorunları... Onlar hakkında en son dedikodular ise henüz kendileri bile bilmeden önce Dedikoducu Kız’ın blog’unda. TV izleyicisini ekrana bağlayan moda ve gençlik dizisi Gossip Girl, entrikaları ve aşklarıyla bu sene de gençlerin vazgeçilmez dizisi olmaya devam ediyor.

2. Dünya Savaşı sonrası Hollywoodunda bir grup hırslı oyuncu ve yönetmen adayı, eğlence dünyası hayallerinin gerçeğe dönüşmesi için neredeyse her şeyi yapacak. (18+ yaş üzeri için uygundur.)

Gerçek bir hikâyeden uyarlanan bu film, 1989 yılında geçmektedir. Harlemli beş genç, haksız yere Central Parkta koşu yapan bir kadına vahşi bir cinsel saldırıyla suçlanınca tutuklanır ve sorgulanırlar. Ülke genelinde tansiyon yükselirken bu beş genç, kendilerini bir kâbusun içinde sıkışıp kalmış olarak bulur.

Dizinin merkezinde Everlasting isimli The Bachelor tarzı bir reality şov var. Şov, bir flörtleşme yarışması. Yarışmanın yardımcı yapımcısı (yarışmacı kızların bir bölümünden sorumlu personel) olarak çalışan kahramanımız Rachel Goldberg, şovun yapımcısını memnun edebilmek için işe gereğinden biraz fazla dahil olunca olaylar gelişiyor.